Merhabalar, Mark Haddon , İngiliz yazar, çocuk kitaplarıyla tanınıyor,özellikle zihinsel ve bedensel engelli insanlar üzerine yaptığı çalışmaları var. Yetişkinlere yönelik yazdığı ilk kitap "Süper İyi Günler" 2003 yılında Whitbread Yılın romanı ve yılın kitabı ödülünü almış. Benim de Mark Haddon'ın okuduğum ilk kitabı Türkiye İş bankası Yayınlarından çıkan 7. basıma ulaşan "Süper İyi Günler" oldu. Bu kitabı bitirdikten sonra çoğu zaman yaptığm gibi okuduğum kitabın yazarının diğer bir romanını arştırdım ve satın aldım. Bundan ötürü, Mark Haddon'ın yine Türkiye İş Bankası yayınlarından çıkan "Küçük Bir Sıkıntı" romanını aldım, ancak henüz okumaya başlayamadım.
"Süper İyi Günler" beni çok etkileyen bir roman oldu. Roman Christopher Boone'nun hayatını anlatıyor. Romanın ilginç olan yanı Christopher'ın otizmli bir çocuk olması ve onun dünyasından dış dünyayı algılama şekli, annesinin ve babasının ilişkilerine bakışı, tespitleri, korkuları ve bir nevi hayatta kalma mücadelesi anlatılıyor. Romanda Christopher bir cinayet olayını aydınlatmaya çalışan çok dikkatli bir dedektif, olayı bulmaca gibi çözüyor. Christopher karşı komşuları bayan Shears'ın köpeği Wellingto'nn bahçede bir tırmık saplanmış olarak ölü buluyor. Buna çok üzülüyor ve kendisi bu cinayetin dedektifi gibi cinayeti yapanı araştırıyor ve yaşadığı bu olayı bir cinayet romanı olarak yazmaya karar veriyor. Aslında Christopher bilim ve matematik ile ilgili kitapları seviyor. 7507'ye kadar bütün asal sayıları sayabiliyor ve düzenli olmak onun hayatta güven içinde olmasını sağlıyor. Christopher'in da herkes gibi iyi günleri ve kara günleri var, caddede peş peşe 5 kırmızı araba görmesi onun için süper iyi bir gün olacağı anlamına geliyor.
Otizimli bir çocuğun dünyasını yakından tanımak ve onun iç sesine kulak vermek için çok güzel bir roman.
Herkese kendi anlamlandırdığı şekilde, süper iyi günler dilerim.
İyi okumalar...