Merhaba, hayat ilgi odaklarımı başka yönlere çekse de, 2019 yılı sonunda eski alışkanlığıma döndüğümün müjdesini veriyorum. Kadim dostum Roman'a :). Bu kez 25. baskısını yapmış "Camdaki Kız" romanını tanıtmak isterim. Doğan Kitaptan yayınlanmış ve 350 sayfa. İlk yayın tarihi Mart 2019 bu yılın başında yayınlanmış, yeni bir roman. Benim de yazara ait okuduğum ilk roman. Yazar, gerçek bir hikayeyi romanlaştırmış.
Romanı televizyon programında yazarı ile yapılan söyleşi sırasında keşfettim. Yazar Psikiyatr Dr, aslında mesleği gereğince tanıdığı farklı dramları anlatarak toplumumuzun gerçeğine ışık tutuyor gibi de geldi bana. Yarının yetişkinlerinin dünün çocuklarının aile içinde yaşadıkları, bu yaşananların hayatlarına etkilerini okuyoruz. Beni de en çok etkileyen söze sıra geldi "Kader motifi". Bu batı romanında rastlanabilir bir ifade değil, yani çok bizden.. Anlatılan hikaye o kadar enteresan ki, biraz Türk filmi gibi, romanda yazarın sesi italik. Bu arada bir psikiyatr doktorun mesleği gereği karşılaştığı hayatları dinlerken onlara dahil oluşunu da okuyorsunuz. Yani Psikiyatrlar da bir nevi hikaye okuyucuları.
Yazar romanda muayenesine gelen danışanlarından Nalan ve Hayri'nin hikayesini anlatıyor. Bir aşk hikayesi bu. Nalan Hayri'yi hala seviyor, ancak Hayri başka birisine aşık olmuştur. Hayri varoş çocuğu, Nalan ise şehirli bir kadındır ve hep lüks içinde yaşamıştır. Ancak içten içe mutsuzdur, mutsuzluğunun nedenleri ile terapide yüzleşiyor. Bir gün Hayri bir Laz kızına aşık olur. Nalan bunu öğrendiğinde kriz geçirir. Hayri Nalan'ı bu sorunu çözmeleri için Psikiyatra getirir. Romanda en önemli konuşmalar doktorun muayenesinde gerçekleşiyor. Her birinin hayatları yani geçmişleri tek tek terapileri sırasında ağızlarından dökülüyor, bir çeşit günah çıkarma gibi...Bugün ise bir ayrılık yaşanacak, Nalan buna hazır değildir. Hayri'nin hayatında Nalan' dan önce köyde evlendirildiği karısı Türkan ve iki kızı da var. Türkan'ın da hayatı yani geçmişi çok ilginç.
***Romanın en akıcı tarafı kahramanların geçmişlerini okurken bir taraftan da hayatın aynı hızda onlar için devam ediyor oluşu. Biz geçmişlerini tanıyoruz, onlar ise kendi hayatlarındaki krizi nasıl çözecekleri ile ilgili çözüm arayışındalar. Yardıma ihtiyaçları var. :) Sonunda taşlar yerli yerine oturuyor mu dediğinizi duyar gibiyim .. Yok, yani aşk çok farklı noktalara evriliyor. Şunu söyleyebilirim Hayri'nin sonunu başka bir aşk getiriyor:)) Güldüğüme bakmayın, epey düşündürücü aslında.. Camdaki Kız kim mi ? NALAN tabiki. Son olarak yazardan ilginç bulduğum birkaç alıntı yapmak istiyorum;
***Kaderimiz aslında doğduğumuz evlerde yazılır. Yine o evlerde yaralanır. O yaralarla büyür ve yine o yaraların bizi götürdüğü yere gideriz. Ancak mutluluk her zaman o yolda değildir!!
***Bize çocukluk acılarını yaşatacak kişileri gözünden tanır, başkasına değil, ona aşık oluruz. Hayat onu kendi ellerimizle buldurur bize!!
Zaten yara almadan bu dünyada yaşayabilmek mümkün mü ?Ancak biliyorum ki insan bu yaralar ile büyüyor ve var oluyor!!***
Kader yolumuz bizi her zaman başarıya ve mutluluğa götürmüyor. Ancak o yolun bizi nereye götürdüğünü bilmekse, bize düşüyor!!
İyi okumalar....